VARŞOVA (QHA) – Kırım Tatarlarının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu 3 Haziran’da Polonya’nın başkenti Varşova’da Dayanışma Ödülü aldı. Ödül töreninden sonra Kırımoğlu, ‘Amerika’nın sesi’ sitesine röportaj verdi.
Röportaj sırasında ABD Devlet Başkanı Barack Obama ve Dışişleri Başkanı John Kerry ile ne konuştuğunu anlatan Kırımoğlu, “Onlar tek tek yanıma gelip Dayanışma Ödülü ile kutladılar. Biz, Kırım’daki olayları ve yarımadanın işgalden kurtarma perspektiflerini de konuştuk. Ben, Ukrayna’nın doğu bölgelerindeki olaylardan dolayı Kırım’ın ikinci plana atıldığına dair endişelerimi bildirdim. Rusya’nın Ukrayna’nın anakarasına geçmemesi için Batı ülkelerinin Kırım konusunda uzlaşmaya gidebileceğinden dolayı korkularımı anlattım. Bu durum bizim için büyük facia olurdu, çünkü Rusya’da Kırım Tatarları için gelecek görmüyoruz. Obama ve Kerry böyle bir şeyin olmayacağını belirtti. İşgal edilen toprağın son metrekaresi serbest olana kadar yaptırımlar durmayacak. Batı ülkeleri ve ABD hükümetleri, yasadışı yollarla işgal edilen toprakları kurtarmak için elinden gelen her şeyi yapacak. Onlar ayrıca Kırım Tatarlarının durumunu ve yarımadada hak ve hukukun ihlallerini sordu” dedi.
Kırım Tatarlarını endişelendiren problemlerden bahseden Kırımoğlu, “Birincisi, şimdi Kırım’da demokrasi düzeyi tamamen farklı. 23 yıldır biz özgürlüğe alıştık. Şimdiki rejim ise, yıllarca mücadele ettiğimiz Sovyet rejimine çok benziyor. Bazı konularda ise şimdiki rejim, Sovyet rejiminden daha kötüdür.
İkincisi, 1994 yılında imzalanan memoranduma göre Ukrayna’nın tüm nükleer silahını teslim etmesine karşılık ABD, İngiltere ve Rusya, Ukrayna’ya toprak bütünlüğünü garantiliyordu. Şimdi Ukrayna’nın toprak bütünlüğü korunmayacak olursa, bu memorandumun açık ihlali olur. O zaman uluslararası anlaşmalara saygı duyulmaz ve nükleer silahın yayılmasına yol açılır. Onlar beni destekledi ve Rusya’nın sergilediği davranışın tüm dünyanın düşüncesine tehdit ve meydan okuma olduğunu belirtti. Tabii ki, bu davranışlar cezasız kalmamalı” diye belirtti.
Kırım’ı işgalden kurtarma meselesinin detaylı konuşulmadığını açıklayan Kırımoğlu, “Detaylardan bahsetmedik. Sadece, işgal edilen toprakları kurtarmak için belli tedbirlerin alınması gerektiğine dair konuşma yaptık. Tabii ki, daha çok ekonomik yaptırımlardan söz ettik. Obama ve Kerry bu konuda çok azimli idi ve bu mesele üzerinde şimdi çalıştıklarını bildirdi” dedi.
Ukrayna’nın doğu bölgelerine teröristleri gönderen Rusya’nın, Kırım’ı aktarma noktası olarak kullandığını söyleyen Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, “Anladığım kadarıyla, silahlı adamlar Rusya’dan Kırım’a uçakla getiriliyor. Kezlev’in yanında onların hazırlık kampı var. Kamptan sonra bu insanlar doğu bölgelere gönderiliyor. Terörle mücadele operasyonunda ölenlerin arasında Kırım’dan gelen birçok kişinin cesetleri de var” dedi.
Kırım Tatarlarına ilişkin uygulanan politikada Sovyet yöntemlerinin kullanıldığını kaydeden Kırımoğlu, “Kırım Tatarlarını ‘iyi’ ve ‘kötü’ olarak ikiye ayırdılar. İşgalcilere olumlu bakanları ‘iyi’ olarak adlandırıp, aralarında az çok aktif olanları iktidara dâhil etmeye ve Putin ile yapılan görüşmelere davet etmeye çalışıyorlar. İşgali desteklemeyenleri ise ‘kötü’ olarak kabul edip ağır cezalar ile tehdit ederek bazılarının Kırım’a girişini yasaklıyorlar” diye belirtti.
Kırım sakinlerinin Rusya pasaportunu almak zorunda kaldığını, aksi halde işe alınmama veya tedavi edilmeme gibi sorunlar ile karşılaştığını bildiren Kırımoğlu: “Çocuklara, Ukrayna vatandaşlığından vazgeçmek ve Rusya vatandaşı olmak istediklerine dair dilekçe yazdırıyorlar, aksi takdirde eğitim hakkından mahrum bırakmakla tehdit ediyorlar” dedi.
Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, “Ekonomik durum da kötüleşiyor. Kırım’da gelirin yüzde 60’ı turizmden geliyordu. Şimdi ise turizm neredeyse yok. Kırım daha önce kısmen Ukrayna’dan gelen yardım ile geçiniyordu. Şimdi ise tamamen yardım ödenekleri ile geçinecek. İnsanları en çok güvensizlik ve manevi terör ortamı geriyor. Birçok kişi, kendini Kozak ya da milis olarak adlandıran kişiler ile karşılaşmamak için dışarıya çıkmamaya çalışıyor. Herkes bir şey bekliyor. Bazıları iyi şeyleri, bazıları ise kötü şeyleri…” dedi.
QHA